Arayıpta Bulamadıklarınıza Dair Herşey Burada
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Dersler,Eğlence,Oyun,Sinema,Yarışma,Teknoloji,Video...
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Yazım kuralları / seslerle ve eklerle ilgili kurallar

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
ömeraygün
Binbaşı
Binbaşı
ömeraygün


Mesaj Sayısı : 100
Kayıt tarihi : 15/02/09
Yaş : 30
Nerden : Bursa

Yazım kuralları / seslerle ve eklerle ilgili kurallar Empty
MesajKonu: Yazım kuralları / seslerle ve eklerle ilgili kurallar   Yazım kuralları / seslerle ve eklerle ilgili kurallar Icon_minitimeC.tesi Haz. 06, 2009 1:46 pm

Seslerle İlgili Kurallar

1. Bugünkü Türkiye Türkçesinde kökeni Türkçe olan kelimelerin sonunda tonlu b, c, d, g ünsüzleri bulunmaz: ağaç, ak, büyük, ip, ot, saç, yurt. Ancak, anlam farkını belirtmek üzere ad, od, sac gibi birkaç kelimenin yazılışında buna uyulmaz: ad (isim), at (binek hayvanı);od (ateş), ot (bitki); sac(yassı demir), saç (kıl).
Dilimizdeki alıntılar da hac, şad, yad gibi birkaç örnek dışında, kelime sonunda tonsuzlaşma kuralına uymuştur: kitap (<>muhtaç (<>cilt (<>ahenk (<AHENG).< I> Bu gibi alıntılar ünlü ile başlayan bir ek aldıklarında tonsuz (sert) ünsüzler tonlulaşır (yumuşar): sebep>sebebi, kitap>kitaba, cilt>cildi, renk>rengi.
2. Düz, geniş ünlüyle (a ,e) biten fiiller şimdiki zaman çekimi dışında daralmaz.
Bekle-yor > bekliyor, anlama-yor > anlamıyor, sakla-yor > saklıyor.
Anla-y-an (doğru) anlıyan (yanlış), gözleyecek (doğru) gözlüyecek (yanlış)
3. Uzun ünlüler, belli durumlar dışında yazıda gösterilmez: adalet (ada:let), işaret (işa:ret), kaide (ka:ide).
4. Düzeltme (^) işareti aşağıdaki durumlarda kullanılır:
a) Nispet î’sini göstermede kullanılır. Böylece iyelik eki ve belirtme hâli ekiyle aitlik eki birbirine karıştırılmamış olur: Asker-î (askere ait, askerle ilgili) Türk asker-i (iyelik eki). Komutan, asker-i çağırıyor. (Belirtme hâli eki) Millî (millete ait, milletle ilgili) - milli (mili olan), dinî (dinle ilgili), resmî, insanî, ciddî, mizahî, idarî, iktisadî, meslekî, fizikî.
b) Arapça ve Farsçadan dilimize giren birtakım kelime ve eklerde g, k, l ünsüzlerinin ince okunduğunu göstermek için, bu ünsüzlerden sonra gelen a ve u sesleri üzerine düzeltme işareti konur: dergâh, yadigâr, ordugâh, karargâh, imkân, dükkân, kâğıt, sükût, evlât, billûr, üslûp, ahlâk, ilân.
Batı kökenli kelimelerde de l ünsüzünün ince okunduğunu göstermek için kullanılır: plâk, plâj, plân, reklâm.
c) Yazılışları bir, anlamları ve okunuşları ayrı olan kelimeleri ayırmada kullanılır:
adem (yokluk) âdem (insan)
adet (sayı) âdet (alışkanlık, gelenek)
alem (bayrak). âlem (dünya, evren)
ama (fakat) âmâ (kör)
aşık (ayak bileğindeki kemik) âşık (seven,tutkun)
dahi (bile) dâhi ( deha sahibi,yaratıcı gücü olan)
hakim (hikmet sahibi) hâkim (yargıç)
hal (pazar yeri,çözme) hâl (durum)
hala (babanın kız kardeşi) hâlâ (henüz)
kar (bir yağış şekli) kâr (kazanç)
mani (ruh hastalığı) mâni (şiir türü; engel)
nar (bir meyve) nâr (ateş)
şahıs (kişi) şâhıs (sırık)
şura (şu yer) şûra (danışma kurulu)
yad (yabancı) yâd (anma)
yar (uçurum) yâr (sevgili)
5. Alıntı kelimelerde s ünsüzünden sonra gelen b sesi ünsüz benzeşmesine uğrayarak p’ye dönüşür ve p ile yazılır: ispat, kispet ,müspet, nispet,tespih, tespit.
6. Dilimize Farsçadan geçen –dar ekindeki d sesi sert ünsüzlerden sonra ünsüz benzeşmesine uğrayarak t olur: minnettar, silâhtar, taraftar.
Arapçadan geçen Hayrettin, Seyfettin, Necmettin gibi özel adlarda da d sesi t’ye dönmüştür.

Eklerle İlgili Kurallar

1. Soru eki her zaman ayrı yazılır: Öğreniyor musunuz? Ölür müsün, öldürür müsün? Kalem mi? İnsanlık öldü mü?
2. -ki aitlik eki ünlü uyumlarına uymaz ve daima bitişik yazılır: Yarınki, akşamki, yoldaki, yazıdaki, Turgut’unki.
Birkaç örnekte ünlü uyumlarına uyar: bugünkü, dünkü, öbürkü.
3. -ma /-me fiilden isim yapma eki ile biten kelimeler -a, -e, -ı, -i ekleriyle genişletildiğinde araya y koruyucu ünsüzü girer: kazanma-y-a, okuma-y-a, sevme-y-i.
-mak / -mek ile bitenlere ise -a, -e, -ı, -i eklerinden biri gelirse -k ünsüzü yumuşar: yazmak-a > yazmağa, okumak-a > okumağa. Ancak günümüzde y’li yazılışa doğru güçlü bir eğilim vardır.
4. -ken (<> büyük ünlü uyumuna uymaz. Getirildiği kelimenin ünlüleri kalın da olsa, ekin ünlüsü ince kalır: okurken, yazarken, durgunken, başlarken.
5. İ- ek-fiili ayrı yazıldığında ünlü uyumlarına uymaz: okuyor idik, çalışacak imişiz, yorgun ise.
Ancak, imek fiili bugün daha çok ekleşmiş olarak kullanılmakta ve ünlü uyumlarına uymaktadır: bakıyordu, süslenecekmiş, neyse, güzelmiş, alırsa.
6. Ki bağlacı her zaman ayrı yazılır: demek ki , bilmem ki,
Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer.
Olmaz ki!
Böyle de yatılmaz ki! (Orhan Veli)
7. Da, de bağlacı ayrı yazılır. Bu bağlacın ayrı yazılacağı çoğu kişi tarafından biliniyor ancak bulunma hâli ekiyle karıştırılıyor. Bunları şöyle ayırt edebiliriz:
• Bağlaç olan da, de’nin -ta / -te şekli yoktur.
• Bir isim, hâl eklerinden sadece birini alabilir. Kelimede hâl eklerinden biri varsa bunu takip eden da, de bağlaçtır ve ayrı yazılmalıdır: Bu soruyu da bildi. Size de selâmı var.
• Hâl eki çıkarılacak olursa belirgin bir şekilde, cümlede kopukluk olur.
Ya sözüyle kullanılan da mutlaka ayrı yazılır (ya da). Araba ya da otomobil, ne bulursan tut.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Yazım kuralları / seslerle ve eklerle ilgili kurallar
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Yazım kuralları / Kelimelerle ilgili kurallar
» Yazım kuralları ile ilgili çalışma soruları
» YAZIM KURALLARI
» ATATÜRK’ÜN TÜRK DİLİNİN GELİSİMİ İLE İLGİLİ YAPTIĞI ÇALISMALAR
» ATATÜRK’ÜN CUMHURİYETÇİLİK İLKESİ İLE İLGİLİ SÖZLERİ

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Arayıpta Bulamadıklarınıza Dair Herşey Burada :: DeRSLeR :: Dil ve Anlatım-
Buraya geçin: