NBA YENİ SÜPERSTARINI YARATIYOR; LEBRON JAMES
(Bu yazı pivot dergisinin 52.sayısında yayınlanmıştır.)
Şu anda Amerika’da NBA Playoff’larının heyecanı yaşanıyor yaşanmasına ama çok değil sadece bir ay sonra, playofflarda Konferans finalistlerinin veya şampiyonlarının belirleneceği maçlar oynanırken, 22 Mayıs’da draft lottery’si çekilip, 26 Hazirandaki 2003 NBA Draftında ilk sıradan seçim yapacak takım belirlendiğinde, gündeme oturacak tek konu, seneye bu şanslı takımın kadrosuna katacağı 18 yaşındaki LeBron James olacak.
NBA aslında sadece bir basketbol ligi değil. Müthiş pazarlama stratejileri ile milyarlarca doların aktığı, bir çok iş sahası yaratan, inanılmaz büyüklükte, muazzam bir pazar. Yani, sadece 3-4 takımın şampiyonluk mücadelesi verdiği, 20-25 oyuncu üzerinde dönen sıradan bir lig değil NBA. Ligde yer alan çok oyuncunun kullandığı ayakkabıdan formaya, banttan bilekliğe kadar basketbol severlere parlak spotlar altında yeni alışveriş ve tüketim sahası yaratan, büyük bir pazarlama şirketi aslında. Ve bu şirket üzerindeki ilgiyi kaybetmemek, yayılma ve pazarlama alanını daha da genişletmek için, eski yıldızların süresi dolduğunda yenilerini ortaya çıkartmak adına büyük çalışmalar da yapmakta. (Magic Johnson, Michael Jordan, Kobe Bryant gibi oyuncuların tüm dünyaca tanınması, Yao Ming’i lige dahil edilerek Çin pazarına Amerikan ürünlerinin sokulması gibi.)
Dr.J ve Kareem Abdul-Jabbar’la başlayan bu pazarlama ve gençlerin gözünde yeni starlar, örnek alınacak fenomenler yaratma projesinin ürünleri daha sonra Magic Johnson ve Larry Bird olmuştu. Bu iki yıldız yaşlanınca ise yerlerini Michael Jordan, Charles Barkley, Dennis Rodman gibi oyuncular aldı. Daha sonra Grant Hill’i piyasaya süren ama sakatlıklardan dolayı istediği verimi alamayınca tekrar Jordan’a dönen bu şirket şimdi ise Kobe, Iverson, Garnett, T-Mac gibi oyuncularla gündem oluşturmakta. Kobe, Iverson, T-Mac gibi günümüzün yıldızlarının yerini ise gelecek 3-5 yıl içindeki Carmelo Anthony ve LeBron James alacak.
26 yıldır düzenlenen ülkenin lise son sınıf oyuncularını içeren en prestijli organizasyonu olan McDonald’s All-America maçı 26 Mart’ta Cleveland’da yapıldı. 2 gün evvel yapılan Slam Dunk şampiyonasında birincilik ödülünü alan LeBron James, maçta da 27 sayı, 7 ribaund, 7 asist üreterek Doğu takımına galibiyeti getirdi ve MVP ödülüne ulaştı. 5 gün sonra, Illinois Chicago’da yine gelenekselleşen EA Sports Roundball Classic maçına çıkan James, bu maçta da 28 sayı, 6 ribaund ve 5 asist ile takımına galibiyeti getirerek 2.MVP ödülünü aldı. 17 Nisan’da liseli olarak ülke çapında düzenlenen son maçına geleneksel Jordan Capital Classic maçıyla çıkan James, 34 sayı, 12 ribaund ve 6 asist ile 3.MVP ödülünü alarak lise kariyerine veda etti.
NBA’in, lise ve üniversite de yetenekleri ile sivrilen oyuncular arasından, aile yaşantısı, davranışları ve kişiliği ile hayranlık duyulan ideal model oyuncu yaratma yolunda, 5-10 yıllık dönemlerde ortaya çıkardığı, Dr.J ile başlayan Magic Johnson ve Larry Bird ile devam eden, Michael Jordan’la üst noktaya ulaşan, Grant Hill (sakatlıklardan dolayı istenilen verim alınamamış ve tekrar Jordan’a dönülmüştü), Kobe Bryant, Allen Iverson, Kevin Garnett ve Tracy McGrady gibi oyuncularla yürüttüğü bu stratejinin ortaya çıkardığı son oyuncu LeBron James, NBA’in ve basketbol dünyasının yeni süperstarı olma yolunda ilerliyor.
Önümüzdeki aylarda uzun uzun kendisinden bahsedeceğimiz, draft döneminde hemen hemen her dergide görebileceğiniz LeBron James’i, size bu ay kısaca tanıtmaya ve özelliklede son oynadığı ve MVP ödüllerini kaptığı 3 geleneksel maça biz göz atalım istedim.
LeBron çılgınlığı
2003 NBA Draftına katıldığı taktirde (ki büyük bir ihtimalle katılacak) 1.numaradan seçileceği düşünülen ve özellikle geçen yazdan bu yana fenomen haline getirilen James, 30 Aralık 1984 doğumlu ve 2.03 boyunda. 16 yaşında lise 2.sınıftayken, 25.3 sayı, 7.4 ribaund, 5.5 asist ortalamaları ile Ohio eyaletinde adını duyuran James, ilk olarak gündeme USA Today tarafından en iyi lise takımı ilk 5’ine seçilerek gelmişti. Yaz sezonunda adidas ABCD kampında yeteneklerini bir kez daha sergileyen James, kendisini takip eden bir çok Amerikalı basketbol otoritesi tarafından “Kobe ve T-Mac karışımı bir oyuncu” olarak tanıtılmış, lise 2.sınıfta olmasına rağmen “NBA’e şimdiden hazır, 3.sınıfın sonunda imkan yaratılsa rahatlıkla NBA’de oynar” denilerek basketbol severlerin aklına ve diline dolanmaya başlamıştı.
Bu tip söylentilerin her yıl onlarca genç oyuncu için yayıldığı ve çoğu NCAA dönemine geldiğinde fos çıkan Amerika’da, James fırtınası 2002 yılının ortalarında tekrar hareketlendi. 2001-02 sezonunda James, Amare Stuodemire (NBA’de Suns forması ile harika bir çaylak sezonu geçirdi ve şu anda “Rookie of The Year ödülünün en büyük 3 adayından biri) ile birlikte Amerika’nın en iyi lise oyuncusundan biri olarak gösterilen Carmelo Anthony (Bu sezon Syracuse Üniversitesinde forma giydi ve freshman senesinde takımına tarihlerindeki ilk NCAA şampiyonluğunu getirdi) ile 10 Şubat günü oynadıkları maç ile adını bir defa daha tüm Amerika’ya duyurdu. Son sınıf öğrencisi Carmelo’nun sürüklediği Oak Hill Lisesi ile 3.sınıf öğrencisi LeBron’un okulu Akron St.Vincent-St.Mary Lisesi maçı iki oyuncunun şovu şeklinde geçti. Maçta iki takımın toplamda ürettiği 138 sayının 70’ine bu iki oyuncu imza atarken, Carmelo 34 sayı, 11 ribaund; LeBron 36 sayı, 10 ribaund ve 5 asist ile maçı tamamladı. Belki kazanan taraf 72-66’lık skorla Carmelo’nun okulu olmuştu ama daha zayıf oyunculardan kurulu Akron’un yıldızı LeBron kendini önemli oyunculara karşı göstermeye başlamıştı. Zaten bu maçta Carmelo’yu izlemeye gelen bir çok NBA scoutcusunun listesinin başına LeBron adı o gün yazıldı. Sezon sonunda LeBron eyaletin sayı krallığında ilk sırayı almıştı almasına ama asıl dikkati çeken istatistikler asist krallığında 2., ribaund krallığında ise 4.olmasında yatıyordu.
Son Lise yılı ve genç yaşta popüler olmanın getirdiği sorunlar
Yazın bir çok spor dergisine kapak olan James, 30 Kasım’da ki sezonun ilk maçında oyundan atılarak tekrar gündeme geldi. Çok şişirildiği ve bu yaşta bu kadar büyütülmeyi kaldıramadığı konuşulurken, son derece iyi maçlar çıkartarak, tekrar basının ve halkın olumlu ilgisini toplayan James, Amerika tarihinde ilk defa bir lise maçının ulusal televizyonda naklen yayınlanmasına bile sebep oldu. Bu maçın uzun bir özetini gördüğümde (bu maç geçen sezon Carmelo’nun takımı olan Oak Hill Lisesiyleydi) ilk izlenimlerim aslında LeBron’un çok abartıldığı yolundaydı. Tamam fiziği kusursuzdu, T-Mac tarzında bir oyuncuydu ama çoğu şut seçimi yanlış ayrıca potadan uzaklaştıkça şut yüzdesi de oldukça düşüktü. Belki takımı skor üretemeyince sazı eline almış ve bir pivot gibi potaya sırtı dönük olarak kolay sayılar da üretmişti ama “bumu yani LeBron fenomeni dedikleri şey” diye düşünmeden de edememiştim. Fakat ard arda 2 pozisyonda topla içeri yüklenerek bulduğu sayıları, blokladığı bir topun ardından yaptığı muazzam smacı ve maçı çeviren basketleri attığını görünce “evet demek buymuş LeBron James” dedim.
Hummer ve forma olayı!
NBA scoutçıları tarafından oldukça yakından takip edilen ve bazı yazarlar tarafından “fiziksel olarak diğer oyunculara göre çok üstün olduğundan bu kadar başarılı” yorumları yapılan James, üstüne üstlük annesinin banka krediyle 100bin dolarlık Hummer H2 cip hediye alması ile yıpratılma çabaları içerisinde girilmesini ve şutu yeterli değil diyenlere cevabını 4 gün sonra 14 Ocak’ta oynanan Mentor Lisesi maçında, 17/11 üç sayılık ile oynayarak 50 sayılık performansı ile verdi.
Bu maçın 1-2 gün ardından “Next Urban Gear and Music” mağazasının hediye ettiği 845 dolarlık değerindeki iki forma -biri 395 dolarlık Gale Sayers'in 40 numaralı Chicago Bears forması, diğeri ise 450 dolarlık Wes Unseld'in 41 numaralı Washington Bullets forması- yüzünden, ününü kullanarak maddi kazanç elde edip amatör ligler kuralını çiğnediği gerekçesi tekrar gündeme oturan ve bir süreliğine basketbol kariyeri durdurulan James, 1 maçlık aradan sonra bir üst mahkeme kararı ile tekrar basketbola dönüş yaptı ve 8 Şubat’ta L.A.Westchester Lisesi karşısında kariyerinin en yüksek rakamı olan 52 sayıya ulaşarak kendi deyimi ile “kendini basketboldan koparmaya çalışanlara” karşı en güzel cevabı verdi.
Bilet fiyatları arttı ama O kendini izlemeye gelen seyirciyi mutlu etmeyi ihmal etmedi
NCAA maçlarından daha yüksek bilet fiyatlarına rağmen maçlarda onu izlemeye gelen seyirciler gittikçe çoğaldı ve Akron St.Vincent-St.Mary Lisesinin maçları ful çekmeye başladı. James’de kendini izlemeye gelen ve üzerlerinde “King James” yazılı t-shirtler giyen hayran kitlesine gerçek bir basketbol resitali sergiledi. ESPN2 kanalında naklen verilen Oak Hill Lisesi maçı ile başlayan seride, playoff’larda Talimadge Lisesi maçına kadar 18 maçta 20 sayının altına düşmezken, 12 kere 30, 5 kere 40 ve 2 kere 50 sayı barajını geçen James, maçların 9’unda da double-double yaparken, takımı bütün sezonda sadece 1 kere (26 Ocak’ta 25 sayı, 15 ribaund ve 8 asist gerçekleştirdiği Buchtel Lisesi maçında) mağlup oldu. %56’lık şut yüzdesi ile 30.4 sayı, 9.7 ribaund, 4.9 asist, 2.9 top çalma ve 1.9 blok ortalamaları ile sezonu tamamlayan James takımını şampiyonluğa taşırken, Yılın en iyi oyuncusu ödüllerini de topladı. Artık sezon bitmiş ve kendini Amerika’nın diğer liseli yıldızları karşısında gösterme zamanı gelmişti.
Slam Dunk Şampiyonu
26 yıldır düzenlenen ülkenin lise son sınıf oyuncularını içeren en prestijli organizasyonlarından biri olan McDonald’s All-America maçından 2 gün önce, 24 Mart akşamı Cleveland'daki Woodling Gymnasium'da gerçekleştirilen POWERade Jam Fest Slam Dunk Şampiyonasına katılan LeBron James, spektaküler smaçları ile tanınan Shannon Brown'u geride bırakan 270 puan üzerinden 250 puan toplayarak rekor bir puan ile şampiyonluğa ulaştı. Daha önce Jerry Stackhouse, Vince Carter, Baron Davis, son 3 yılda da sırasıyla DeShawn Stevenson, David Lee (Florida Univ.) ve Carmelo Anthony’nin kazandığı şampiyonaya, 23 numaralı forma Michael Jordan adına emekliye ayrıldığı için 32 numaralı forma ile katılan James’i, Cavaliers’ın yıldız oyuncularından Darius Miles, Carlos Boozer, DaJuan Wagner, DeSagana Diop ve eski yıldız oyunculardan Larry Nance'da izlemeye gelmişti.
McDonald’s All-America Maçı
26 Mart’ta Cleveland Gund Arena'da oynanan ve 18.728 kişinin izlediği 26.McDonald's All-America maçında 27 sayı, 7 ribaund, 7 asist, 2 top çalma ve 1 blok ile oynayan ve Doğu takımına Batı karşısında 122-107'lik galibiyeti getiren LeBron James MVP ödülüne ulaştı. Böylece LeBron, tüm Amerika’daki en iyi son sınıf lise oyuncularına karşı verdiği ilk sınavında gayet başarılı olmuştu. Geçen sene aynı maçta harikalar yaratması beklenen Amare’nin sadece 10 sayı, 7 ribaund; Carmelo’nun 19 sayı, 4 asist ürettiğini maçın MVP’sinin ise 26 sayı, 4 asist ve 3 top çalma rakamları ile şu anda Duke Üniversitesinde oynayan J.J.Redick olduğunu belirteyim.
EA Sports Roundball Classic Maçı
James’in McDonald’s maçındaki harika performansının yankıları devam ederken sadece 5 gün sonra Illinois Chicago’da yine gelenekselleşen EA Sports Roundball Classic maçına çıktı. Chicago Bulls’un efsane United Center Salonunda düzenlenen 19.678 seyircinin izlediği maçta 28 dakika oyunda kalan James, 15/12 ikilik, 7/4 faul ve 6/0 üç sayı başarısı ile
28 sayı, 6 ribaund ve 5 asist ile takımına galibiyeti getiren oyuncu oldu. Çok çekişmeli geçen ve 29 defa skorda liderliğin değiştiği maçta, son 39 saniye içinde çok kritik bir ribaund alıp ardından tüm sahayı geçerek attığı turnike ile Batı takımına 120-119'luk galibiyeti getiren James, birbirinden güzel smaçlarıyla 23 numaralı forması ile United Center'da onu izlemeye gelen seyircilere de ufak bir şov yaptı. James'in dışında Batı takımında en çok göze batan oyuncu McDonald's All-America maçında da James'den sonra NBA yolunda en hazır oyuncu izlenimini veren Charlie Villanueva olurken, genç oyuncu maçı 18 sayı, 5 ribaund ile tamamladı.
McDonald's All-America ve EA Sport Roundball Classic maçlarından sonra şimdi herkes Nisan’ın 17’sinde düzenlenecek ve Amerika'nın en başarılı Liseli oyuncularını son defa karşı karşıya getirecek Jordan Capital Classic maçını beklemeye başlamıştı. Bu maç ile LeBron James son defa liseli olarak ülke çapında düzenlenen bir maçta forma giyecek ve ardından çok büyük bir sürpriz olmazsa NBA Draftını bekleyecekti.
Lise’li olarak son maçı, Jordan Capital Classic
17 Nisan’da liseli olarak ülke çapında düzenlenen son maçına çıkan LeBron, Jordan Capital Classic maçında 34 dakika forma giyerken 20/10 ikilik, 6/5 faul, 10/3 üçlük başarısı ile 34 sayı, 12 ribaund, 6 asist, 1 top çalma ve 1 blok ile siyah takımın MVP ödülünü alarak lise kariyerine veda etti. Maçı Gümüş takım 107-102 kazanırken, Shannon Brown’da 27 sayı, 8 asist ve 3 ribaund ile takımının MVP ödülünü aldı.
Evet, henüz profesyonel olmadan peşinde adidas ve nike gibi iki büyük firmayı koşturan James, NBA’e adım atmadan büyük bir hayran kitlesi yaratmış durumda. Daha 18 yaşında olmasına rağmen 100bin dolarlık Hummer cipe binen, her hareketi basın tarafından izlenen LeBron James, şu anda Syracuse'u NCAA Şampiyonluğuna ulaştıran Carmelo'nin son dönemlerdeki başarısından ve sürekli manşetlerde kalmasından oldukça etkilenmiş durumda. Michael Jordan’dan “üniversitede tecrübe kazanmanın önemi” hakkında ayak üstü bir nasihatta alan James'in lise’deki not ortalamasının düşüklüğünden dolayı bir Üniversitede okuyabilme ihtimali şu an için bulunmuyor. Ama şu da bir gerçek ki, James üniversite deneyimi almak isterse ve herhangi bir üniversiteyi tercih ederse, herhalde o üniversitede yaz okulu veya notlarını yükseltecek sınav türü şeylerle işi kılıfına uyduracaktır. Bekleyelim ve NBA’in yeni süperstarını yaratmasını izleyelim…
Lise İstatistikleri
Maç Saha İçi Şut % Faul Atışı % 3 sayı % Rib. Ast. TÇ Blok TK Sayı Sayı Ort.
1999-00 27 199 386 51,6 59 74 79,7 30 95 31,6 168 96 83,7 27 57 487 18,0
2000-01 27 264 452 58,4 123 173 71,1 33 84 39,3 200 149 99,9 43 62 684 25,3
2001-02 27 300 531 56,5 108 182 59,3 48 141 34,0 241 161 81 46 89 756 28,0
2002-03 24 295 527 56,0 80 118 67,8 60 157 38,2 233 117 69,6 46 67 730 30,4
Toplam 105 1058 1896 55,8 370 547 67,6 171 477 35,8 842 523 334,2 162 275 2657 25,3
biraz uzun oldu ama inşallah beğenirsiniz devamı gelicek başka oyuncularında var elimde hazırlıyım getircem eski ama olsun yine de bilmedikleriniz vardır